Oncelikle belirtmek isterimki....Azerbaycanda Turkiye turklerini seven cok, tabiki bu sevenler kadarda sevmeyen var...Onlarda Azerbaycan Turkiye kardesligini kiskanan rus fransiz ozentisi insanlar..Bizim kardesligimiz ilelebet surecektir..
Ortak değerlerimiz olan Türk kültüründen, yemeklerden, örf ve adetten, gelenekten ve benzer şeylerden söz edecek olursak İki ülke insanları arasında önemli bir fark görmuyorum ben.Türkiye Cumhuriyetini biz her zaman yanımızda hissediyoruz, bu millete güveniyoruz.Atatürk’ün, Azerbaycan için söylediği; “Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimiz, kederi de bizim kederimizdir.” Sözünü hatırlarim hep...
Hep aklımda yer eden, “Bir millet, iki devlet” sözü üzerine yaptığım araştırma sonunda edindiğim öykü,1992’de Ankara’daki Azerbaycan Büyükelçiliğinin açılışı sırasında dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile devam eden Elçibey, Özal dostluğu, Özal’ın ölümünden birkaç gün önce Azerbaycan’a yaptığı ziyarete kadar anlamlı bir şekilde devam ettiği ve öncesinde, Ebulfez Elçibey’in, Ankara’da bulunduğu bir sırada dönemin cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL’a hitaben yaptığı konuşmada;“ İki kardeşin yan yana, ayrı ayrı devletler kurduğu nerede görülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye olarak en kısa zamanda birleşmelidir, biz bir millet iki devletiz”diyerek tarihi ve kültürel değerleri ortak olan iki kardeş ülke arasındaki güçlü bağı bu veciz sözlerle tarihe kaydettiğini öğrenmiş oldum.
Ebülfez Elçibey’in ölümünden sonra gelişen Türkiye Azerbaycan ilişkileri içinde sıkça kullanılan bu anlamlı, “Bir millet, iki devlet” sözünün sahibi ister merhum Haydar Aliyev olsun, ister merhum Elçibey olsun, devlette devamlılığın esas olduğu gibi, devlet adamlarının da söylemlerinde benzerlik ve aktarım olabilir düşüncesiyle, bu sözü Azerbaycan halkının sözü olarak kabul ederken,kim söylerse söylesin gerçeği ifade etmiş diyerek her iki insanı da saygı ile anıyoruz.
Sevgili okurlarim ben bu yaziyi internnetten buldum ve Bir Turk esiyle evli Azerbaycan turku olarak bu soylesiyi sizlerlede paylasmak istedim...
Geçen gün, msn’de aslen Azerbaycan Türk’ü olan Afiq Ağdami kandaşımla küçük bir söyleşi yaptık. Bu söyleşi ile Azerbaycan ve Azerbaycan Türkçesi hakkında genel bilgileri değerli soydaşımızdan derlemeye çalıştım. Bu aralar biraz yoğun olduğumuz için pek kapsamlı bir söyleşi olamadı; ama yine de güzel bir söyleşiydi.
Bundan sonra ilgili konularda bilgili olduğuna inandığım birçok kişi ile söyleşi yapmaya çalışacağım. Onları da “Söyleşiler” bölümünde toplayacağım. Afiq kandaşımız ile yaptığımız söyleşi de ilk olsun. (:
Yaptığımız söyleşinin derlenmiş hâli:
Yavuz Tanyeri: Değerli kandaşım, öncelikle merhaba.
Afiq Ağdami: Selamlar, sevgiler olsun Azerbaycan’dan.
Yavuz Tanyeri: Azerbaycan’ın genel özellikleri ve Azerbaycan Türkçesi hakkında bilgilerinden yararlanabileceğimizi düşünüyorum. İstersen, öncelikle Azerbaycan hakkında bize biraz genel bilgi ver. Nüfusu, yüz ölçümü, etnik yapısı…?
Afiq Ağdami: Azerbaycan, 8 milyonu aşkın bir nüfusa sahip şu anda. Başkenti Bakü. Bakü de 3 milyonu aşkın nüfusa sahip. Azerbaycan`ın 5 devletle sınırı var. Türkiye, Gürcistan, Rusya, İran ve Ermenistan. Azerbaycan’da yaşayan milletler arasında Azerbaycan Türkleri çoğunluk halindeler. Bundan başka İran grubuna dahil olan bazı az sayılı milletler de mevcut.
Yavuz Tanyeri: Peki, Azerbaycan’ın sosyal yaşantısı nasıl? Yani insanlar ne ile meşgul oluyorlar, işsizlik var mı, geçim sıkıntıları yaşanıyor mu, halk refah içerisinde mi?
Afiq Ağdami: Özelikle petrolün etkisi ile son yıllarda hızlı bir kalkınma var. Ama bu esasen şehirlerde, özellikle Bakü ve Sumgayıt şehirlerinde etkili oluyor. Köylerde işsizlik çok fazla. O yüzden Bakü’ye göç var. Köylerde ahalinin % 55′ i oturuyordu; ama son senelerde bu oran çok değişmiştir mutlaka.
Yavuz Tanyeri: Peki eğitim ne durumda? Orada da kız çocuklarının eğitimi sorun mu? Okuma yazma bilenlerin oranı hakkında bir şeyler söyleyebilir misin?
Afiq Ağdami: Tabii ki, eğitimde dünyada ön sıralarda geliyor Azerbaycan. Diyebilirim ki ahalinin % 100′ü okuma yazma biliyor ve kız çocuklarının okulla ilgili hiç bir sorunu yok. Ayrımcılık yok yani. Azerbaycan’da yetişen ve dünyaca tanınan akademisyenlerimiz de var…
Yavuz Tanyeri: Peki bildiğimiz üzere bir de Ermeni sorunu var. Bu konu hakkında ne düşünüyorsun? Ermeniler hâlâ bir sorun mu o bölgede?
Afiq Ağdami: Ermeniler bu bölgede değil, tüm dünyada bir sorun aslında. Türkler’e karşı hep acımasız katliamlar yaptılar. 1905′ de, 1918′ de ve daha çok vakitte Azerbaycan Türkleri’ne karşı katliamlar yaptılar. 26.02.1992′de Hocalı faciasını törettiler. Rusların Desteği ile kadın, çocuk, ihtiyar demeden kıydılar. O katliamda ölenlerden bilinenler 600′den fazla. Ama bitkin ve esir düşenler de var.
Yavuz Tanyeri: Anladım. Peki gardaş, bizim için gerçekten önemli olan Azerbaycan Türkçesi hakkında da biraz fikrini alalım. Özellikle alfabede bazı değişiklikler oldu bu yakın dönemde. Bir de Arapça – Farsça, Azerbaycan Türkçesini biraz yıpratıyor gibi.
Afiq Ağdami: Arap-Fars kökenli sözler din ve edebiyat vasıtasıyla geçti dilimize.Araplar’ın din, Farslar’ın edebiyat ile… Biliyorsun gardaş, Türkiye’de 23. yüzyılda dil ıslahatı oldu. O zaman Türkiye Türkçesi içerdiği Arapça – Farsça sözcükler bakımından bizden öndeydi. Güney Azerbaycanlılar, Arap alfabesini kullandıkları için ve 1991 yılına kadar bizim de alfabemiz Kiril alfabesi olduğundan vahit edebiyat sorunu yaşandı. Hem Güney Azerbaycan’da Azerbaycan dilinde okul olmadı bu zamana kadar.
Yavuz Tanyeri: Peki gardaş Azerbaycan Türkçesinin özünde bu “q, x” harfleri var mıdır? Veya resmi yazışmalarda falan da bunlar kullanılıyor mu? Sanki kişiye göre kullanım olduğu gözüme çarpıyor.
Afiq Ağdami: Tabii ki gardaş. “ə, x,q” harfleri kullanılıyor. 32 harften ibaretalfabemiz var.”ə” sesi Türkiye’de de var aslında; ama ses halinde, yani harf değil de ses şeklinde kullanılıyor.
Yavuz Tanyeri: Peki, Azerbaycan’daki soydaşlarımızın Türkiye’ye karşı bakış açısı nasıl? Özellikle Iğdır’da Azerbaycan Türkleri’nin yoğun yaşadığı biliniyor. Türkiye’ye gidiş gelişler – göçler oluyor mu? Veya Türkiye’den gelenler var mı?
Afiq Ağdami: Genel olarak, Türkiye`den buraya iş için gelenler var; ama yerleşmek için gelenler çok az sayıda. Buradakiler çoğunluk olarak Türkiye’ye ve Türkiye Türkleri’ne karşı iyi şeyler düşünüyor; ama aksini düşünen bir kısım var. Bunu da hemen açıklayayım: Buradakiler kapitalizmi Türkiye getirdi sanıyorlar. Açık seçik elbisenin falan da aynı şekilde Türkiye‘den geldiğini zannediyorlar. Burada insanlar genellikle Türkiye’nin televizyon kanallarına bakıyorlar. Orada da açık seçik giyimler olunca sanıyorlar ki buradaki açık giyinmeleri falan da Türkiye getirdi bizlere.
Yavuz Tanyeri: Azeri Türkler’i hep “milliyetçi” ve Türk Birliği’ne inanan Türkler olarak bilinirler. Sence bu bilinç, ne kadar yaşanıyor Azerbaycan’da?
Afiq Ağdami: Evet bu çok doğru. Özellikle Türkçülüğün esasını oluşturanlardan bir kaçı Azerbaycan Türk’ü olmuş tarihte. Ama maalesef milliyetçilerin hepsi 1920 – 1937 yılları aralığında hapis edilmiş, Sibirya’ya sürgün edilmiş ve öldürülmüşler. O yüzden milletin ruhu uzak düşmüş. 1935 yılında Stalin’in kararı ile pasaportlarda “Türk” yerine “Azerbaycanlı” yazılmaya başlanmış. Millete kendini unutturmak adına atılmış çok haince bir adım bu.
Yavuz Tanyeri: Azerbaycan’daki musiki, yani müzik nasıl bir gelişme göstermiş durumda? Yani orada da müzikte yabancılaşma var mı ve türkülere gereken değer veriliyor mu?
Afiq Ağdami: Son zamanlarda yabancı, müziğe rağbet artsa da Azerbaycan Türkleri hiç bir zaman türkülerden kopmadı, kopamaz zaten. Türküler, aşık havaları beşikten kabre kadar hep bizimle birlikte yol gider. Özellikle Karabağ bölgesinden çıkıyor türkücü ses sanatçıları. Son yıllarda türkülerimizi korumak ve geliştirmek adına bazı çalışmalar var, çeşitli musabıkalar yapılıyor. Şunu söyleyeyim ki, Azerbaycan musikisi dünyada en seçkin musikilerden birisi. Kendine has olması ve çeşitleri bakımından çok seçkin. Maalesef Ermeniler bizim türkülerimizi kendi halk müziği gibi tanıtma çabasındalar.
Yavuz Tanyeri: Peki, son olarak şunu sorayım. Hâlâ sorunlar içinde boğuşan bir Karabağ’ımız var. Sence o konuda neler yapılmalı ve Karabağ’ın geleceğini nasıl görüyorsun?
Afiq Ağdami: Valla bence Karabağ sorunu sulh, barışcı yollarla çözülemez. Ermeni lobileri ve Rusya buna izin vermez. Bunun için savaş gerek. Milletimiz savaşa hazır olmalı. Zaten şu sıralarda Azerbaycan güvenlik kuvvetleri ile Ermeniler arasında çatışmalar yaşanıyor. Geçen gün yine 5 şehit verdik. Fakat inşallah şehitlerimizin kanı yerde kalmayacaktır.
Yavuz Tanyeri: Gardaş, özellikle eklemek istediğin bir şey yoksa, söyleşiyi burada bitirelim. Güzel ve değerli yorumların için çok teşekkür ederim. Sağ olasın, var olasın.
Afiq Ağdami: Estağfirullah gardaşım. Özellikle söylemek istediğim o ki: Biz Türkiye ile “bir” millet “iki” devletiz. Bizi kimse ayıramaz.
Yavuz Tanyeri: Bu konuda kuşkumuz yok gardaş. Her ne kadar aramızda mesafeler olsa ve üzerimizde oynanan oyunlar nedeniyle uzaklaştırılmaya çalışılsak da, yüreğimiz her zaman birlikte… Umuyorum ki ileride hepimiz tek çatı altında toplanırız ve kutlu birlik ile buluşuruz.
Afiq Ağdami: İnşallah gardaş. Selamlar, sevgiler uzak diyardaki yakın yüreklere Azerbaycan’dan geliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder